XX. Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kurultayı Sonuç Bildirgesi
30 Aralık 2014
Ankara’da 13 Aralık 2014 tarihinde gerçekleştirilen XX. Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kurultayı’nın sonuç bildirgesi açıklandı.
XX. Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kurultayı (TUEK) 13 Aralık 2014 tarihinde Ankara Tabip Odası ev sahipliğinde ve işbirliğinde Ankara’da gerçekleşmiştir. Kurultay kapsamında, eş zamanlı olarak altı Çalışma Grubu etkinliği çerçevesinde XII. Çalışma Grupları Genel Kurulu da tamamlanmıştır. Her iki etkinliğe Türk Tabipleri Birliği Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu (TTB-UDEK) üyesi derneklerin 93 temsilcisi katılmıştır.
Çalışma Grupları Genel Kurulu çalışması kapsamında aşağıdaki etkinlikler tamamlanmıştır:
– İlaç ve Teknoloji Çalışma Grubu: Eşdeğer İlaçlar ve Türkiye
– Toplum Sağlığını Geliştirme Çalışma Grubu: Sağlık Çalışanlarının Güvenliği / Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddetin Önlenmesi
– Sürekli Tıp Eğitimi/Sürekli Mesleki Gelişim Çalışma Grubu: Uzmanlık Dernekleri STE/SMG Kredilendirme Etkinlikleri, Uzaktan Eğitim Ölçütleri
– İnsangücü Planlama Çalışma Grubu: Uzmanlık Dernekleri ve İnsangücü Planlama
– Asistan ve Genç Uzman Hekimler Çalışma Grubu: Genel Kurul Çalışmaları
– ATUB TTB Temsilciliği ve Uzmanlık Dernekleri: ATUB Çalışmaları
XX. TUEK ana oturumları üç başlıkta sürdürülmüştür:
-Türkiye sağlık ortamı ve sağlık politikaları,
– Sağlık politikaları ve uzmanlık eğitimi,
– TTB-UDEK üyesi derneklerin iyi uygulama örnekleri.
Gelişimsel Pediatri Derneği
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği
Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği
Türk Biyokimya Derneği
Türk Cerrahi Derneği
Türk Dermatoloji Derneği
Türk Fizyolojik Bilimler Derneği
Türk Gastroenteroloji Derneği
Türk Geriatri Derneği
Türk Kardiyoloji Derneği
Türk Klinik Biyokimya Derneği
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği
Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği
Türk Nöroloji Derneği
Türk Oftalmoloji Derneği
Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği
Türk Pediatri Kurumu Derneği
Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği
Türk Toraks Derneği
Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği
Türkiye Milli Pediatri Derneği
Türkiye Psikiyatri Derneği
Türkiye Romatizma, Araştırma ve Savaş Derneği
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği
Ürolojik Cerrahi Derneği
Toplantıya yukarıda isimleri yazılı dernekler katılmış; sağlık ortamı, şehir hastaneleri, kamu hastane birlikleri, Tıpta Uzmanlık Kurulu ve uzmanlık eğitimleri ile ilgili var olan durum saptamaları yapılmış ve önerilerde bulunulmuştur:
Sağlık Politikaları;
Sağlıkta Dönüşüm Programı ve var olan sağlıkta yaşanan mevcut süreç bireyin ve toplumun sağlığını kötüleştirmektedir.
Neoliberal politikaların, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın sağlık göstergelerine olumsuz yansımaları (sağlık kuruluşlarına başvuru oranlarının artması, katkı paylarının giderek artması, kişinin cebinden daha fazla para çıkması, SGK’nin pek çok tıbbi tedavi ve ilacı ödemeden çıkarması) görünür hale gelmiştir.
Sağlık harcamalarının gittikçe azalmasına rağmen “müşteri” memnuniyet oranlarının arttığına ilişkin çelişkili veriler hizmet niteliğinin de düştüğünün bir göstergesidir.
Sistemde yaşanan bütün olumsuzlukların faturası çalışanlara kesilmekte her geçen gün çalışanlara uygulanan şiddet, mobbing, sağlık çalışanlarında tükenmişlik ve motivasyon azalmasına neden olmaktadır.
Halen zorunlu hizmet genç meslektaşların mesleki ve özel yaşamlarını son derece olumsuz etkilemektedir.
Yabancı hekimlerin Türkiye’de istihdamı ile ilgili süreç belirsizliğini korumakta, yurt dışından gelen “marka” hekimlerle hangi sorunların giderileceği (zorunlu hizmet, ağır çalışma saatleri vb.) belirsiz süreç ve kaygan bir zemin bulunmaktadır.
Sağlık hizmet sunumunda “ekip” anlayışından uzaklaşılmıştır.
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ve Kamu Hastane Birlikleri yapılanmalarında görevler performans ölçütlerine göre yürütülmekte, yöneticiler, kendilerine bağlı personelin performanslarını verilen görevlere ve belirlenen hedeflere göre değerlendirmektedirler.
Ülkemizde Sağlıkta Dönüşüm Programının esasını oluşturan neoliberal politikalar uzmanlık eğitimini olumsuz etkilemiştir.
Tıpta Uzmanlık Eğitimindeki Ana Sorunlar:
1. Uzmanlık eğitimi veren kurumlardan tıp fakültelerinin sayıları 2005 yılında 50 iken 2014 yılında sayıları 88’i bulmuş, bunların 76’sının uzmanlık eğitimi verme yetkisi bulunmaktadır. Eğitim ve araştırma hastaneleri sayısı da giderek artmaktadır. 2013 yılında 59 eğitim araştırma hastanesi bulunmaktadır.
2. Protokollerle devlet hastaneleri, alt yapı, eğitici sayıları oluşturulmadan eğitim ve araştırma hastanelerine dönüştürülmektedir.
3. Eğitici sayısı yetersiz (eğiticisi bulunmayan kurumlar olduğu biliniyor) alt yapı olanakları kısıtlıdır.
4. Tıpta Uzmanlık Kurulu’nun bir görevi olan kurumlara eğitim yetkisi verme, eğitim yetkisini kaldırma mekanizması (asistanların şikayette bulunmaları dışında) çalışmamaktadır.
5. Ülkemizde uzmanlık eğitiminde; Öğrenmenin rutin klinik çalışmanın bir parçası olarak doğal biçimde gerçekleştiği, eğitici hekimlerin programa gelişigüzel katıldıkları, yapılandırılmış bir eğitim programının olmadığı geleneksel yaklaşım uygulanmaktadır. Bunun yerine ekip çalışması, sağlık hizmet sunumu, tıbbi bilgi, danışman / yönlendirici, bilimsellik, sağlık savunuculuğu, mesleki değerler / sorumluluklar, iletişim, yöneticilik başlıklarında yetkinlik kazandırmayı amaçlayan yetkinlik temelli çekirdek eğitim programına geçilmelidir.
6. Ülkemizde uzmanlık eğitimi ve insangücü planlaması doğru yapılmamakta; uzman gereksinimin ne olduğu, tıpta uzmanlık sınavı için açılacak kontenjanlar ve uzmanlık alanlarının nasıl belirlendiği, temel bilimlerde (biyokimya ve mikrobiyoloji uzmanlık alanları dışında) TUS için kontenjan açılmaması sorun olmaya devam etmektedir.
Var olan insan gücü verileri, nüfusa ilişkin veriler değerlendirilip, uzman hekim yoğunluğu ve dağılımı belirlenmelidir.
7. Uzmanlık eğitim kurumlarında uygulanan performansa dayalı çalışma, eğitim alma ve verme hakkını ve yeterliği kısıtlamakta, engellemektedir. Hizmet, araştırma, eğitim işlev ve sorumlulukları arasında “eğitim” öncelenmeli, bu öncelik koşullardan bağımsız savunulmalıdır.
8. Uzmanlık eğitiminde tek başına uzaktan eğitim ve/veya sertifikasyon ile uzmanlık eğitimi kabul edilemez.
9. Kışkırtılmış sağlık hizmetinden ve sağlığın metalaşmasını içeren sağlıkta dönüşüm politikaları yerine koruyucu hekimliği önceleyen, eşit, ulaşılabilir ve en üst düzeyde iyilik halini savunan sağlık politikaları konulmalıdır.
10. Mesleki bağımsızlığın korunması, mesleki standartların mezuniyet öncesi ve sonrası tıp eğitiminin düzenli denetlenmesi Türk Tabipleri Birliği ve ilgili uzmanlık derneklerinin yetkili olduğu kurullarca belirlenmelidir.
11. Uzmanlık derneklerinde, asistan hekim ve genç uzmanlara yönelik kollar, komisyonlar, çalışma grupları kurulmalı, asistan ve genç uzman veri tabanı oluşturulmalı, asistan ve genç uzman temsiliyeti sağlanmalı ve TTB-UDEK-AGUH Çalışma Grubuna bir asistan hekim, bir genç uzman temsilcisi gönderilmelidir, AGUH’un ve AHEK’in eşgüdümü eşit temsiliyeti esasında sağlanmalıdır.
Türk Tabipleri Birliği, TTB-UDEK üyesi derneklerin de desteğini alarak bu konuda yapageldiği çalışmaları sürdürme kararlılığındadır. TTB-UDEK üyesi derneklerin değerli birikim ve çabalarının ülkemiz sağlık ortamına yansıyan bir yüzü de uzmanlık eğitimi, yeterlik kurulları çalışmalarıdır. Bununla birlikte, eşgüdümü, ortaklığı, birlikte hareket etme gücünü, iyi hekimlik değerlerini koruyan, topluma ulaşma yollarını geliştiren farklı düzlem ve amaçla yapılan çalışmaların da ülkemiz sağlık ortamını geliştirdiği ve gelecekte de geliştireceği açıktır. TTB ve TTB-UDEK bu çalışmaların da desteklenmesi için elinden gelen katkıyı sağlama kararlığındadır. TTB-UDEK Çalışma Grupları yapılan ve gelecekte yapılacak olan çalışmalar için önemli bir “ortak” düzlemdir.
Bugün 0 kez görütülendi. Toplam 77 kez görüntülendi