4 ARALIK 2013 BASIN AÇIKLAMASI METNİ

05 Ara 2013

Kamuoyunda “Torba Yasa” olarak bilinen, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarı’nın görüşmelerine TBMM Genel Kurulu’nda başlandı.

Tasarı, aralarında Türk Tabipleri Birliği’nin de bulunduğu sağlık meslek örgütleri ile sendikaların eleştiri ve önerileri dikkate alınmadan ve sonrasında muhalefet partilerinden milletvekilleri tarafından verilen önergeler de reddedilerek, Sağlık Bakanlığı önergeleri olduğu gibi kabul edilmek suretiyle meclis genel kuruluna gönderilmiştir.               

TASARI YASALAŞMASI DURUMUNDA AİLE HEKİMLERİ VE AİLE SAĞLIĞI HEMŞİRELERİNE AİLE HEKİMLİĞİ KANUNUNDA VE HİZMET SÖZLEŞMELERİNDE YER ALMAYAN ANGARYA VE KISITLAMALAR GETİRECEKTİR. BUNA GÖRE;                                                                                                                                                                         —    Aile hekimleri ve aile sağlığı hemşireleri ayda en az 16 saat zorunlu acil nöbeti tutacak (madde 52)

—     İdare gerekli gördüğü durumlarda doktoru mesai saatleri haricinde de göreve çağırabilecek. Bakanlığın çıkaracağı yönetmelikle doktor nöbete gelmezse uygulanacak yaptırımlar belirlenecek. Bu çıkarılacak yönetmelikte çalışılan yerleşim yerinde ikamet zorunluluğu olacak. (madde 6- 663 sayılı Kanunun 55. Maddesini değiştiriyor)

—    Doktorluk veya hemşirelik mesleğini aile sağlığı merkezi, hastane, poliklinik dışında yapanlara 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. (madde 46 3359 sayılı yasayı değiştiriyor)

—    Toplum Sağlığı Merkezi’nin istediği belgeleri göndermeyen veya düzenlemeyen aile hekimi iki defa uyarılıp 3. tekrarda bir önceki aya ait brüt maaşının %1’i  kadar para cezası verilecek. (madde 46 3359 sayılı yasayı değiştiriyor)

—    Bakanlığın aile sağlığı merkezi için belirlediği donanımı tamamlamayan, personel, tıbbi cihaz ve donanım, bina ve hizmet birimleri, malzeme ile ilaç standartlarına uymayan aile hekimlerine bir önceki aya ait brüt ücretin %5’i kadar para cezası verilecek. (madde 46 3359 sayılı yasayı değiştiriyor)

—    Cari gider ödemesinin  içinden tetkik ve sarf malzemesi giderleri kesilip aile hekimlerinin hastalarından istedikleri tetkiklerin bedeli  aile hekimlerine ayrıca ödenecek.(madde 52)

Bu tasarıdan başka sırada bekleyen AİLE HEKİMLİĞİ ÖDEME VE SÖZLEŞME YÖNETMELİĞİ değişikliği ile performansa dayalı ücretlendirme getirilerek zaten ücretlerinde yıllardan beri artış yapılmayan aile hekimliği çalışanlarının gelirinde %20 civarında düşüş olacağı tahmin edilmektedir.

Söz konusu kanun değişikliğiyle yapılmak istenenler bugüne kadar aile hekimliğiyle ilgili söylenenlere zıt ve aile hekimliği çalışanlarını mağdur edecek niteliktedir.

– 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nda aile hekiminin ve aile sağlığı hemşiresinin görevleri kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak tanı koyucu, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetleri olarak belirlenmiştir. Olağanüstü durumlar dışında görevleri arasında acil nöbeti yoktur.                                                                                                            – 2005 yılında Aile Hekimliğine geçişte aile hekimlerine, aile sağlığı elemanlarına ve vatandaşa bu şekilde söz verilmemiştir. Kişiler Birinci Basamak Koruyucu Sağlık Hizmeti sunmak için aile hekimliğini tercih etmişlerdir. Hayatlarını buna göre düzenlemişlerdir. Devlete ve hukuka güvenmişlerdir. Yapılan planlama hataları nedeniyle aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarına başka özerk bir sağlık işletmesi olan hastanelerde acil nöbeti yükümlülüğü getirilmesi angaryadır. Hatanın başka bir hata ile telafi edilmeye çalışılması demektir.                                                                                                                                        

 – Aile Hekimliği uygulamasının amacının birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmek olduğu gerek Sağlıkta Dönüşüm Programında gerekse Aile Hekimliği Kanunu’nun gerekçesinde açık açık yer almakta iken, başka özerk bir kurum olan hastane acillerinde acil sağlık hizmeti görevi verilmesi büyük tezattır.                                                                                                                                                      

    –  Ayrıca yasa teklifinde nöbet düzenlemesinin amacından hiç bahsedilmemektedir. Eğer nöbet görevi Sağlık Bakanı’nın iddia ettiği gibi “eğitim” amacını taşıyor olsaydı bu öngörülen amaç kanunda yer almalıydı. Amacın acillerdeki hekim ve hemşire eksiğinin aile hekimleri ve aile sağlığı hemşirelerinin üzerine yıkılarak kapatılması olduğu bellidir.                                         
–  2012 yılında acil servislerde 90 milyon hastaya hizmet verilerek tüm Avrupa’nın dikkatleri üzerimize çekilmiştir. Eğer acil nöbet yükümlülüğündeki amaç acil servislerdeki “yeşil alan hastası” olarak tabir edilen ve gerçekte acil olmayan, mesai saatleri içerisinde poliklinik ortamında tanı ve tedavisi kolayca yapılabilecek hastaların gereksiz yığılmasını azaltmak ise bu düşünce ülkemiz sağlık sistemini geri dönülmez bir kargaşanın içine sürüklemek olacaktır. Doğru yaklaşım vatandaşlarımızın bilinçlendirilerek gereksiz insan gücü ve maddi kaynakların israfının önüne geçmektir.

 4 Aralık eyleminin amacı;

Hak arama ve sorunlarımıza karşı öneri ve çözümlerimizin dikkate alınması mücadelesidir.

Ücretlerimizin düşürülmesini engelleme, yeni angaryaların üzerimize yıkılmasını durdurma çabasıdır. Bugün buna ya hep beraber karşı çıkarız ya da her buyruğu, her dayatmayı yerine getiririz.

 

Pozitif performans diyerek bir aldatmaca içine giren Sağlık Bakanlığı’na ARTIK YETER  deme zamanı gelmiştir!

 

Hekimlerin sesine kulak vermeden yapacağınız yasalar ne halka ne de hekimlere yarar sağlar!                                                                                                                                       

Torba yasanızı derhal geri çekin!

 

 



Bugün 0 kez görütülendi. Toplam 69 kez görüntülendi

Yorumlara kapalı.