TTB’den Cumhurbaşkanı Gül’e Acil Çağrı:
18 Temmuz 2013
Yasaları torbaya koyarak bu ülkeyi ve sağlık sistemini yönetemezsiniz! Bu torbanın Cumhurbaşkanlığınca veto edilmesini bekliyoruz.
Türk Tabipleri Birliği ve İstanbul Tabip Odası tarafından düzenlenen basın toplantısında hastaların kişisel tıbbi bilgilerinin toplanmasına ve hekimlerin meslekten men edilmesi yetkisinin Sağlık Meslek Kurulu’na verilmesine yönelik “Torba Yasa”nın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilmesi istendi.
İstanbul Tabip Odası’nda 18 Temmuz 2013 tarihinde düzenlenen basın toplantısına, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. A.Özdemir Aktan, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu ve İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Emel Atik katıldı.
BASIN AÇIKLAMASI 18 TEMMUZ 2013
İnsan yaşamı, hasta mahremiyeti ve hekimlik değerleri “torbalara” sığmaz!
Yasaları torbaya koyarak bu ülkeyi ve sağlık sistemini yönetemezsiniz!
Daha ilk adımda yanlıştan dönülmesini bu torbanın Cumhurbaşkanlığınca veto edilmesini bekliyoruz…
Son yasalaşan “Torba”da, Sağlık Meslekleri Kurulu’nun tıp doktorlarına ve diş hekimlerine süreli ve süresiz meslekten men cezası vermesi ile hastaların rızaları olmaksızın bütün kişisel bilgilerinin toplanması, işlenmesi ve paylaşılmasına ilişkin hükümler de bulunuyor. Her iki madde de daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından hukuksuz bulunmuş, iptal edilmişti. Buna rağmen meclisin tatile girmesine ramak kala ülkenin en yaşamsal sorunu çözülüyormuş gibi yine bu maddeleri torba üzerinden yasalaştırmak, ülkemizdeki 125 bin hekime, 25 bin diş hekimine ve kişisel tıbbi bilgileri aleniyet kazanacak milyonlarca yurttaşımıza saygısızlıktır.
Bu uygulama ile hasta bilgilerinin saklanması olanaksız hale gelecektir. Hastalar ve hekimler Sağlık Bakanlığının zorunlu kıldığı bilgisayar programının ve bürokrasisinin “iyi niyetine” kalmış biçimde yaşamını ve mesleğini sürdürmek zorunda bırakılmaktadır.
Dünyanın her yerinde meslekten men cezası meslek örgütleri tarafından verilirken bu yasa ile bu uygulama siyasi iktidarın emrine verilmektedir. Hasta mahremiyeti ise dünyanın her yanında, değil torba yasa ile apar topar çıkarılacak bir yasa olarak görülmeyi, toplumda en geniş konsensüs sağlanmadan adım atılmayacak konuların en başında gelir
Yasa çıkararak hukukun belirlenebileceği yanılgısı mevcut hükümetin hemen her icraatında olduğu gibi bu konuda da göze çarpıyor. Farkında olunmayan şey, hukukta asıl olanın meşruiyet, hakkaniyet ve adalet olduğudur. Çıkarılan neredeyse tüm torba yasalar hukuka aykırıdır, meşru değildir, haksızdır, adaletsizdir. Tasarlanan durumlar ‘ torbaya’ sığdırılmaya çalışılıyor. İsmine torba yasa deniyor. Torba kısmını anlıyoruz ve bu kadar dürüstçe ‘torba’ gibi bir sözcüğün yasa sözcüğünün önünde yer almasını sağlamalarından esef duyuyoruz. Bu durumu yasa olarak değerlendirseler de, torba yasada yer alan tüm maddeler uluslararası tüm yasalara, anlaşmalara ve T.C Anayasası’na aykırıdır.
Torba yasanın bizi ilgilendiren iki maddesi, Sağlık Meslekleri Kurulunun, tıp doktorlarına ve diş hekimlerine süreli ve süresiz meslekten men cezası vermesi ile hastaların onamı olmaksızın bütün kişisel bilgilerinin toplanması, işlenmesi ve paylaşılmasına ilişkin hükümlerdir.
Bu konuda bu torba yasayı yapanlara ve kamuoyuna iki soru yöneltiyoruz:
- Üyelerinin yüzde 80’nin iktidar tarafından belirlendiği Sağlık Meslekleri Kurulu’nun tarafsızlığı nasıl garanti altına alınacaktır?Tıp doktorlarının ve Diş hekimlerinin meslekten men kararını vermeye yetkili kılınan bu kurul hangi yeterlilikle bu kararları alacaktır?
- Siz kendinizin ve/veya yakınlarınızın kişisel sağlık ve mahrem bilgilerinin dijital ortamda yer almasını ister misiniz? Bu bilgilerin güvenliğini nasıl sağlayacaksınız?
Anayasa Mahkemesi 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin iptali konusunda açılan davada, bu iki maddeyi daha önce iptal ederek aslında bu sorularımızı geçtiğimiz şubat ayında hukuki yanıtı vermişti.
Görünen o ki; Anayasa Mahkemesi kararlarının çevresinden dönerek, siyasi iktidar aynı haksız uygulamaları ‘yasalara uygun’ hale getirmeye çalışıyor.
Şimdi son soruyu soruyoruz: Bunu gerçekleştirdiğiniz durumda dahitek tek bireylerin, hastaların, hasta yakınlarının ve hekimlerin vicdanlarında torba yasalarınızın ve sizin yeriniz ne olacak?
Görülüyor ki bu düzenleme ile hasta mahremiyeti yok sayıldığı gibi, meslek odaları etkisizleştirilmeye, güçsüzleştirilmeye, hekimlik değersizleştirilmeye çalışılmaktadır. Yasaları veto yetkisi bulunan Cumhurbaşkanının bu hukuksuz ve keyfi yasayı veto etmesini istiyoruz. Bu amaçla Türk Tabipleri Birliği olarak Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’e ilettiğimiz randevu talebimize bir an önce yanıt verilmesini bekliyoruz.
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ İSTANBUL TABİP ODASI
Bugün 0 kez görütülendi. Toplam 116 kez görüntülendi