Tıp Öğrencilerinin Sağlık Hizmetine Jandarma Müdahalesi

07 May 2013

05 Mayıs 2013

Adana’da Türk Tabipleri Birliği Tıp Öğrencileri Kolu (TTB-TÖK) üyesi Çukurova Tıp Fakültesi öğrencilerinin tarım işçilerine yönelik yapmak istediği sağlık eğitimi jandarma tarafından engellendi.

TÖK üyeleri Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin Toplumcu Tıp Eğitimi kararı kapsamında, 3 Mayıs günü Adana’nın Tuzla İlçesi’nde bulunan tarlalarda çalışan tarım işçilerine sağlık eğitimi vermek istedi ancak jandarma, valilikten izin alınmadığı gerekçesiyle topluluğu engelledi.

Adana Tabip Odası tarafından 4 Mayıs günü olayın gerçekleştiği Tuzla beldesi Karagöçer Köyü’nde konuya ilişkin basın açıklaması yapıldı. Adana Tabip Odası Başkanı Ali İhsan Ökten burada yaptığı açıklamada bu çalışmanın değişik illerde de yapıldığını hatırlatarak, TTB-TÖK üyelerinin valilikten izin alınmadığı gerekçesiyle çalışmalarının engellenmesine tepki gösterdi.

 

 

Adana Tabip Odası Basın Açıklaması

Türk Tabipleri Birliği Tıp Öğrenci Kolu’nun 17 Mart 2013 tarihinde yapmış olduğu GYK toplantısında karar altına almış olduğu toplumcu tıp eğitimini uygulamaya koyabilmek adına illerde yapacağı sahada sağlık eğitimi çalışmalarının ilkini 3-4-5 Mayıs 2013 tarihlerinde Adana’nın Tuzla beldesinde gerçekleştireceği 24.04.2013 tarihinde ve 556/2013 sayılı kararla odamıza bildirilmiştir. Merkez örgütümüz olan TTB’den gelen bu yazı üzerine Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu’nun 29.04.2013 tarih ve 48/1 sayılı toplantısında TTB Tıp Öğrenci Kolu’nun Adana ili Tuzla beldesi köylerinde 3-4-5 Mayıs 2013 tarihinde sağlık eğitimi çalışmaları yapma kararı alınmıştır.

Bu amaçla 3 Mayıs 2013 tarihinde 60 kişiden oluşan öğrenci topluluğu ile birlikte saat 18.00’de Tuzla’ya hareket edilmiştir. Ancak Tuzlaya varmadan Jandarma tarafından yol kesilerek Adana Valiliği tarafından kendilerine iletilen bilgi dahilinde kesinlikle izin verilmeyeceği bildirilmiştir.

Yapılacak sağlık eğitiminde şunlar planlanmıştır. Tansiyon ölçümü, açlık kan şekeri ölçümü, çocukların kilo, baş çevresi ölçümü gibi gelişim değerlendirmesi ve diş fırçası ve diş macunu götürülerek diş ve ağız sağlığı eğitimi yapılmasıdır. Burada bir sağlık taraması gibi bir hedef belirlenmemiştir. Hedef sadece toplum sağlığı açısından o bölgede oldukça olumsuz koşullarda yaşayan ve büyük kısmı geçici mevsimlik işçi olarak çalışan ve her türlü sağlık, eğitim, su, elektrik gibi temel ihtiyaçlarından yoksun olan ve çadır gibi sağlıksız ortamlarda yaşayan insanların sağlık açısından yaşam koşullarını olabildiğince değerlendirmek ve bunun sonucunda gelecek yıllarda bu insanların daha iyi koşullarda çalışması ve yaşamasını sağlamak olarak düşünülmüştür. Çünkü Türk Tabipleri Birliği’nin tüzüğünde ve tanımlanmasında “Türk Tabipleri Birliği, halk sağlığını ilgilendiren çeşitli konularda tutum belirlemekte, raporlar hazırlamakta, halkı bilinçlendirmekten sorumludur” yazmaktadır. Yine TTB Öğrenci Kolu’nun kendi iç tüzüğünde “Sadece tedavi edici değil, koruyucu hekimlik anlayışını da temel alan faaliyetlere katkı sağlamak.” gibi birçok madde de saha da sağlık eğitiminin hem kendileri açısından hem de halk açısından yapılabileceği yazılmıştır.

Ancak tüm iyi niyetli çalışmalara ve girişimlere rağmen sorun çözülmemiş, bir taraftan insanların bilgilendirme ve seyahat hakkı yasaklanırken, diğer taraftan sağlık eğitimi almak isteyenlerin bu hakkına da yasak konmuştur. TTB Tıp Öğrenci Kolu’nun bu çalışması valilik veya sağlık müdürlüğü tarafından izin alınmadığı ve gayri yasal olarak göstermeye çalışılırken TTB Tıp Öğrenci Kolu bu çalışmayı hem TTB hem de kendi iç tüzüğünün maddelerine göre yapmak istemiştir. Kaldı ki buna benzer çalışmalar daha önceden herhangi bir şekilde izin alınmadan Ankara, Eskişehir, Denizli, Urfa, Diyarbakır gibi çeşitli illerde yapılmış ve herhangi bir sorunla karşılaşılmamıştır. Ancak Adana’da yapılmak istenen böyle bir çalışma iki yıldır valilik tarafından engellenmiştir.

Bir taraftan yıllardır sürmekte olan bir konunun müzakereler ve demokrasinin çeşitli unsurları kullanılarak barış içinde çözülmesine çalışılırken, diğer taraftan birkaç gün önce 1 Mayıs olaylarında gördüğümüz gibi antidemokratik, baskı, orantısız güç ve şiddet uygulayarak çözümlenmeye çalışılması AKP iktidarının aslında gerçek yüzünün bu olduğunu göstermektedir.

TTB geçmişte olduğu gibi bugünde özelleştirme ve piyasacı sağlık anlayışını reddeden, her zaman nitelikli, iyi, eşit ve ulaşılabilir, toplum sağlığını önceleyen bir sağlık hizmetini savunmuştur. Dün, bugün ve yarın yapılacak olan çalışmanın amacı da toplum sağlığı ve halk sağlığını ilgilendiren konularda eğitim çalışması yapmak ve halkı sağlık konusunda bilinçlendirmektir. Ancak bugün hem eğitme hem de halkın eğitilme hakkı yasal olmayan bir şekilde gasp edilmiştir.

Kamuoyuna Duyurulur.

alt     alt

alt     alt



Bugün 0 kez görütülendi. Toplam 104 kez görüntülendi

Yorumlara kapalı.